Kıbrıs Komünist İnisiyatifi üyelerinin Türk işgalinin ikinci aşaması yıldönümü dolayısıyla kontrol noktalarındaki propaganda çalışması

Kıbrıs Komünist İnisiyatifi üyeleri, darbe ve Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgali ikiz suçlarının 50. yıldönümü vesilesiyle, Türk işgalinin ikinci aşamasının başladığı bugün, kontrol noktalarında bir araya gelerek Yunanca, Türkçe ve İngilizce bildiriler dağıttı.

Çünkü biz işgalle, bölünmeyle ve emperyalizmle uzlaşmayız.

Ortak Mücadele

1974’teki ikiz emperyalist suçun üzerinden 50 yıl geçti, ancak yaraları hala açık. Kıbrıs ve halkı, Türk işgali ve devam eden NATO suçu nedeniyle hala bölünmüş durumdadır. Temmuz 1974’teki hain darbe ve Türk işgali durup dururken gerçekleşmedi. Yunan Cuntası ve EOKA B, Kıbrıs’a ve Kıbrıs halkına karşı suç işleyerek Atilla Harekatı’na (Türkiye’nin 1974 Kıbrıs işgal operasyonuna verdiği isim) kapıları açmıştır. Bu suç, ABD ve NATO’nun en karanlık çevreleri tarafından düzenlenen uzun soluklu bir sürecin sonucuydu.

50 yıl sonra, emperyalizme ve işgale karşı tüm Kıbrıslıların ortak mücadelesinin gerekliliği her zamanki kadar günceldir. İşgal hattının her iki tarafındaki faşizm ve şovenizm sirenlerine karşı olduğu kadar, Kıbrıs sorununu halkımızın yararına çözmekten uzak emperyalist çözümlere teslimiyet sirenlerine karşı da.

Kıbrıs’taki işçi sınıfı, dili ne olursa olsun, bu algıların yapay sınırlarını aşmalı ve kadercilikten, yanılsamalardan, milliyetçilikten ve (Kıbrıs sorununu yaratan) emperyalist merkezlere boyun eğmekten uzak durarak, ülkelerinin davasını kendi ellerine almalıdır. Halkın çıkarları lehine ve yerel kapitalistlere karşı bir çözüm için emperyalizme karşı ortak bir mücadele yürütmelidirler.

Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün temelleri bölünme unsurlarını içeremez ve içermemelidir; aksine, her türlü ayrımcılıkla ve ayrımcılığı yaratan ve sürdüren mantıkla, özellikle de etnik bölünmeyle çatışan ilke ve kurumların tesis edilmesini içermelidir.

Hedefimiz, Kıbrıs sorununun emperyalistler ve burjuvazi lehine çözümlenmesi değil, halkımızın yararına olacak gerçek bir çözüm için Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin işçi sınıfı önderliğinde ortak işgal karşıtı mücadelesidir.

Çözüm için eylemimiz tarihsel deneyimleri dikkate almalı, mevcut güç dengesine karşı çıkmalı ve Kıbrıs sorununa çözüm bulma mücadelesini, temel neden olan sömürücü kapitalist sistemi ortadan kaldırma mücadelesiyle ilişkilendirebilmelidir.

Uğruna kavga verdiğimiz şeyler:

• Kıbrıs sorununa, tüm halkımızın özgürleşmesini ve yeniden birleşmesini, Türk işgalinin sona erdirilmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını içeren bir çözüm.

• Türk işgal birliklerinin, tüm yabancı askerlerin ve askeri birliklerin geri çekilmesi ve tüm yabancı üslerin adadan çıkarılması.

• Mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönme hakkının sağlanması.

• Yabancı garantörlerin ve koruyucuların olmadığı, bütün ve bağımsız bir Kıbrıs.

• Tek bir uluslararası kişiliğe, tek bir vatandaşlığa, tek bir egemenliğe ve Kıbrıslı Rumları, Kıbrıslı Türkleri, Maronitleri, Ermenileri, Latinleri içeren tek bir halka sahip tek bir devlet varlığı – dil ve din ayrımı gözetmeksizin tek bir halk. Ulusal, dilsel, dini ve diğer özellikleri (örneğin gelenekler, kültürel özellikler vs.) tanıyan ve bunlara saygı duyan bir devlet.

• Çatışmanın gerçek, sınıfsal doğasını vurgulayacak tek bir ekonomi ve kurumlar. Böylece Kıbrıslı Rumlar ve Türkler, dil ve din ayrımı gözetmeksizin, çatışmanın işçiler ile kapitalistler ve onların iktidarı arasında olduğunu kabul edeceklerdir.

• Kıbrıs topraklarında kısıtlama olmaksızın serbest dolaşım ve yerleşim.

• Her türlü emperyalist örgütten ayrılma. Bu, her şeyden önce Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünün kaldırılması ve aynı zamanda bunların yerine AB ve NATO gibi diğer ulusötesi emperyalist örgütlerin getirilmemesi anlamına gelmektedir.

• Sömürücü kapitalist sistemi yıkmak için eşzamanlı bir mücadele ile gerici AB zincirlerinden çekilme.

• Halkın ve Kıbrıs Türk toplumunun iradesini değiştirmemek için sınırlı tutulması gereken belirli insani durumlar dışında, savaş suçunun bir ürünü olan yerleşimlerin sona erdirilmesi ve yerleşimcilerin geri çekilmesi.

• Güç dengesinin değişmesi ve halkımızın Kıbrıs sorununa emperyalist sisteme bağlı güvencesiz anlaşmaların ürünü olmayacak, Kıbrıs halkının, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin, Ermenilerin, Maronitlerin ve Latinlerin ihtiyaçlarına dayanacak adil bir çözüm talep etmesini sağlayacak koşulların oluşması.

Desteklenen iki bölgeli çözümün federal değil konfederal bir çözüm. Kritik mesele etnik olmayan ayrılıktır.

Kıbrıs sorununun ve aynı zamanda yeryüzündeki diğer tüm emperyalist müdahalelerin temel nedeni aynıdır. Eylemimiz Kıbrıs sorununun gerçek doğasını ortaya çıkaracaktır. Bizler halk mücadelesi yoluyla köleleştirilmiş vatanımızın kurtuluşu ve halkımızın yeniden birleşmesi için gerekli zemini yaratmak için mücadele ediyoruz. Kıbrıs sorunu için mücadele, işçi sınıfı ve müttefiklerinin, bir bütün olarak kitlesel halk hareketinin, sürekli olarak yeni krizler, savaşlar, etnik bölünmeler, bölünmüş vatanlar, adaletsizlik doğuracak olan sınıf köleliğinin, kapitalist sömürünün ortadan kaldırılmasının yolunu açma mücadelesiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.

Kıbrıs Komünist İnisiyatifi

Kıbrıs Komünist İnisiyatifi üyeleri, darbe ve Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgali ikiz suçlarının 50. yıldönümü vesilesiyle, Türk işgalinin ikinci aşamasının başladığı bugün, kontrol noktalarında bir araya gelerek Yunanca, Türkçe ve İngilizce bildiriler dağıttı.

Çünkü biz işgalle, bölünmeyle ve emperyalizmle uzlaşmayız.

 

Ortak Mücadele

1974’teki ikiz emperyalist suçun üzerinden 50 yıl geçti, ancak yaraları hala açık. Kıbrıs ve halkı, Türk işgali ve devam eden NATO suçu nedeniyle hala bölünmüş durumdadır. Temmuz 1974’teki hain darbe ve Türk işgali durup dururken gerçekleşmedi. Yunan Cuntası ve EOKA B, Kıbrıs’a ve Kıbrıs halkına karşı suç işleyerek Atilla Harekatı’na (Türkiye’nin 1974 Kıbrıs işgal operasyonuna verdiği isim) kapıları açmıştır. Bu suç, ABD ve NATO’nun en karanlık çevreleri tarafından düzenlenen uzun soluklu bir sürecin sonucuydu.

50 yıl sonra, emperyalizme ve işgale karşı tüm Kıbrıslıların ortak mücadelesinin gerekliliği her zamanki kadar günceldir. İşgal hattının her iki tarafındaki faşizm ve şovenizm sirenlerine karşı olduğu kadar, Kıbrıs sorununu halkımızın yararına çözmekten uzak emperyalist çözümlere teslimiyet sirenlerine karşı da.

Kıbrıs’taki işçi sınıfı, dili ne olursa olsun, bu algıların yapay sınırlarını aşmalı ve kadercilikten, yanılsamalardan, milliyetçilikten ve (Kıbrıs sorununu yaratan) emperyalist merkezlere boyun eğmekten uzak durarak, ülkelerinin davasını kendi ellerine almalıdır. Halkın çıkarları lehine ve yerel kapitalistlere karşı bir çözüm için emperyalizme karşı ortak bir mücadele yürütmelidirler.

Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün temelleri bölünme unsurlarını içeremez ve içermemelidir; aksine, her türlü ayrımcılıkla ve ayrımcılığı yaratan ve sürdüren mantıkla, özellikle de etnik bölünmeyle çatışan ilke ve kurumların tesis edilmesini içermelidir.

Hedefimiz, Kıbrıs sorununun emperyalistler ve burjuvazi lehine çözümlenmesi değil, halkımızın yararına olacak gerçek bir çözüm için Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin işçi sınıfı önderliğinde ortak işgal karşıtı mücadelesidir.

Çözüm için eylemimiz tarihsel deneyimleri dikkate almalı, mevcut güç dengesine karşı çıkmalı ve Kıbrıs sorununa çözüm bulma mücadelesini, temel neden olan sömürücü kapitalist sistemi ortadan kaldırma mücadelesiyle ilişkilendirebilmelidir.

Uğruna kavga verdiğimiz şeyler:

• Kıbrıs sorununa, tüm halkımızın özgürleşmesini ve yeniden birleşmesini, Türk işgalinin sona erdirilmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını içeren bir çözüm.

• Türk işgal birliklerinin, tüm yabancı askerlerin ve askeri birliklerin geri çekilmesi ve tüm yabancı üslerin adadan çıkarılması.

• Mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönme hakkının sağlanması.

• Yabancı garantörlerin ve koruyucuların olmadığı, bütün ve bağımsız bir Kıbrıs.

• Tek bir uluslararası kişiliğe, tek bir vatandaşlığa, tek bir egemenliğe ve Kıbrıslı Rumları, Kıbrıslı Türkleri, Maronitleri, Ermenileri, Latinleri içeren tek bir halka sahip tek bir devlet varlığı – dil ve din ayrımı gözetmeksizin tek bir halk. Ulusal, dilsel, dini ve diğer özellikleri (örneğin gelenekler, kültürel özellikler vs.) tanıyan ve bunlara saygı duyan bir devlet.

• Çatışmanın gerçek, sınıfsal doğasını vurgulayacak tek bir ekonomi ve kurumlar. Böylece Kıbrıslı Rumlar ve Türkler, dil ve din ayrımı gözetmeksizin, çatışmanın işçiler ile kapitalistler ve onların iktidarı arasında olduğunu kabul edeceklerdir.

• Kıbrıs topraklarında kısıtlama olmaksızın serbest dolaşım ve yerleşim.

• Her türlü emperyalist örgütten ayrılma. Bu, her şeyden önce Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünün kaldırılması ve aynı zamanda bunların yerine AB ve NATO gibi diğer ulusötesi emperyalist örgütlerin getirilmemesi anlamına gelmektedir.

• Sömürücü kapitalist sistemi yıkmak için eşzamanlı bir mücadele ile gerici AB zincirlerinden çekilme.

• Halkın ve Kıbrıs Türk toplumunun iradesini değiştirmemek için sınırlı tutulması gereken belirli insani durumlar dışında, savaş suçunun bir ürünü olan yerleşimlerin sona erdirilmesi ve yerleşimcilerin geri çekilmesi.

• Güç dengesinin değişmesi ve halkımızın Kıbrıs sorununa emperyalist sisteme bağlı güvencesiz anlaşmaların ürünü olmayacak, Kıbrıs halkının, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin, Ermenilerin, Maronitlerin ve Latinlerin ihtiyaçlarına dayanacak adil bir çözüm talep etmesini sağlayacak koşulların oluşması.

Desteklenen iki bölgeli çözümün federal değil konfederal bir çözüm. Kritik mesele etnik olmayan ayrılıktır.

Kıbrıs sorununun ve aynı zamanda yeryüzündeki diğer tüm emperyalist müdahalelerin temel nedeni aynıdır. Eylemimiz Kıbrıs sorununun gerçek doğasını ortaya çıkaracaktır. Bizler halk mücadelesi yoluyla köleleştirilmiş vatanımızın kurtuluşu ve halkımızın yeniden birleşmesi için gerekli zemini yaratmak için mücadele ediyoruz. Kıbrıs sorunu için mücadele, işçi sınıfı ve müttefiklerinin, bir bütün olarak kitlesel halk hareketinin, sürekli olarak yeni krizler, savaşlar, etnik bölünmeler, bölünmüş vatanlar, adaletsizlik doğuracak olan sınıf köleliğinin, kapitalist sömürünün ortadan kaldırılmasının yolunu açma mücadelesiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.

Kıbrıs Komünist İnisiyatifi

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *